Akciğer kanserinin başlıca belirtisi, öksürük!
En sık ölüme neden olan kanser türünün ilk sırasında akciğer kanseri yer alıyor. Her yıl yaklaşık, dünyada 1,6 milyon kişinin akciğer kanseri nedeniyle yaşamı sonlanıyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Okur, '1-30 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı' sebebiyle akciğer kanseri hakkında konuştu.
Prof. Dr. Erdal Okur, akciğer kanserinde erken teşhisin önemli olduğuna dikkat çekti. Gerek cerrahi tedavide gerekse diğer tedavi yöntemlerinde yaşanan önemli gelişmeler sayesinde özellikle erken tanı konabilen ve cerrahi olarak tedavi edilebilen akciğer kanserinden tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Okur, hastalığın erken döneminde tanı konabilmesi için yüksek riskli olarak belirlenmiş, yoğun sigara içen veya geçmişte içmiş olan 50 yaş üzeri kişilerin her yıl düşük radyasyon dozlu bilgisayarlı akciğer tomografi çekiminin yapılması gerektiğini söyledi. Bu sayede henüz hiçbir belirti vermemiş erken evre akciğer kanserinin yakalanmasının mümkün olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Okur, akciğer kanserinin belirtileri hakkında da bilgiler verdi.
Akciğer kanserinin ilk belirtisinin genellikle öksürük olduğunu açıklayan Okur, öksürüğün tümörün havayolunu irrite etmesi veya tıkanıklıklar yapması sonucu geliştiğini dile getirdi. Kronik sigara içenlerde özellikle sabahları, bir miktar balgamın eşlik ettiği, kronik öksürük yaşanabildiğini belirten Okur, “Ancak önceden de var olan öksürükte artma veya öksürüğün karakterinde bir değişiklik hissedildiğinde hekime başvurmak yaşamsal önem taşıyor” dedi.
Açıklamalarının devamında kanlı balgamın, akciğer kanserinin en özgül bulgularından biri olduğuna dikkat çeken Okur, akciğer kanserinde ağızdan gelen kanamanın; derinden öksürükle gelen ve genelde balgamla birlikte, balgam içinde bir damla veya çizgi şeklinde olduğu bilgisini paylaştı. Balgamda kan görülmesinin hemen hekime başvurma gerekliliğini işaret ettiğini belirten Okur, “Bazen burun ve dişetlerinde de kanama olup ağızdan veya balgamla karışık gelebiliyor. Bu nedenle her ağızdan kan gelmesi mutlaka akciğer kanseri demek değildir. Ancak özellikle orta yaş ve üstü sigara içen kişilerin bu konuda şüpheci olmalarında yarar vardır” diye konuştu. Okur, bir diğer akciğer kanseri belirtisinin nefes darlığı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Akciğer tümörünün havayolunu tıkaması veya akciğerlerde tümöre bağlı su toplanması nedeniyle nefes darlığı gelişebiliyor. Kronik sigara içenlerde, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) sık görülüyor ve bu hastalar nefes darlığı sorunu yaşayabiliyor. KOAH hastalarında akciğer kanseri de geliştiği zaman nefes kapasitelerinde bir miktar daha bozulma yaşanabiliyor. Kişi daha az efor sarf ettiğinde, örneğin merdiven çıkarken veya daha kısa mesafe yürüse bile hemen yorulduğunu hissediyor. Daha önce nefes darlığı yaşamayan kişilerde de fiziksel aktiviteyle nefes darlığı sorunu başlayabiliyor. Tüm bu bulgular hekime danışmayı gerektiren akciğer kanserinin sinyali olabiliyor.”
Tümörün akciğerde havayolunda tıkanıklık yapabildiğine ve bu tıkanıklığın arkasında kalan akciğer kısmında enfeksiyon gelişebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Okur, antibiyotik ile tedavi edilip düzelse de akciğer enfeksiyonunun bir süre sonra tekrarladığını belirterek, “Dolayısıyla art arda akciğer enfeksiyonu geçiren kişi bu durumda akciğerlerinde havayolunu tıkayan bir sorun olabileceği ihtimalini düşünmeli ve mutlaka hekimine başvurmalıdır. Ayrıca, ses tellerine giden sinirlerden özellikle sol tarafta olanı akciğerin yakınından geçiyor ve bu sinire akciğer tümörünün kendisi veya onun neden olduğu lenf bezi büyümesi bası yaptığı zaman hastanın sesinde tamamen veya kısmi kısılma başlayabiliyor. Ses kısıklığının başka nedenleri olsa da, özellikle akciğer kanseri için risk grubundaki kişilerin bu konuda dikkatli olmaları büyük önem taşıyor.”
Göğüs bölgesinde ağrının akciğer tümörünün göğüs duvarına ulaşması durumunda görüldüğünü aktaran Okur, devamlı künt ve hiç kaybolmayan bir ağrı şeklinde geliştiğini belirtti. Okur, “Akciğerlerin en üst tepe kısımlarında gelişen tümörler ise omuz ve kol ağrısına yol açabiliyor. Dolayısıyla başka neden olmadan ve 1-2 hafta içinde düzelme göstermeyen göğüs bölgesindeki ağrı akciğer kanserinin habercisi olabiliyor” uyarısında bulunuyor.
Çoğu kanser gibi akciğer kanserinde de vücutta yıkımın arttığnın, hastada kansızlık (anemi) geliştiğini, hasta yavaş yavaş kilo kaybettiğini ve kendini halsiz, bitkin hissedebildiğini dile getiren Okur, “Bazen iştahı azalmamış olsa da ve iyi beslense de kilo kaybı devam edebiliyor. Dolayısıyla istemsiz ve diyet yapmadan oluşan kilo kaybı vücutta herhangi bir yerde gelişen kötü huylu tümörden kaynaklanabiliyor” diye konuştu.