Anestezi hakkında yanlış bilenen beş efsane
Anestezi fobisi toplumda yaygın olarak görülüyor. Sadece bu korku nedeniyle pek çok insan yapılması gereken ameliyatlarını yıllarca erteleyebiliyor. Bu durumun altında bazen ameliyat sırasında uyanma ve acıyı hissetme, bazen de anesteziden hiç uyanamama gibi korkular yer yatıyor. Bu endişelerin ortaya çıkmasındaki en büyük etken ise kulaktan kulağa yayılan çeşitli mitler olarak görülüyor. Çünkü günümüz teknolojisi sayesinde aslında bunların hepsi birer şehir efsanesi olmaktan öteye geçemiyor.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Bölümü’nden Uz. Dr. Sibel Erdamar, anestezi hakkında doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
Belirsizlikten dolayı kaygı hissedilmesi doğal bir durumdur
Anestezi alma korkusu hastaların hemen hemen tümünde bulunmaktadır. Bu nedenle çok küçük operasyonları bile yıllarca bekleten kişiler görülmektedir. Ağrı ve acı, gerçek veya olası doku hasarı ile ilişkili hoş olmayan bir duyusal ve duygusal deneyimdir. Korku, bir tehlikeyi veya tehdidi algılamaya veya tanımaya tepki olarak ortaya çıkan son derece nahoş bir duygudur. Anestezi ise hastanın ameliyat sırasında hiçbir ağrı hissetmemesi, mümkün olduğunca hareketsiz kalması ve bütün bunlar olurken de yaşamsal fonksiyonlarının korunması işlemleri şeklinde tanımlanmaktadır. Acıdan korkmak ve acıdan kaçmak, insanın temel reflekslerinin en önemli belirleyicilerinden biridir. Acıdan korkmak ile anesteziden korkmak arasında bir karşılaştırma yaptığımızda anestezi korkusunun çok daha aşılabilir olduğu hemen fark edilmektedir. Ancak elbette ki ameliyat sürecinde hastayı endişelendirecek birçok tetikleyici bir arada bulunur. Ameliyat esnasında kişinin kontrolünü kaybedecek olması, ameliyata dair belirsizlikler, yaşanabilecek bir komplikasyon ya da hayati riskler, ameliyat öncesi akla geldiğinde kaygının hissedilmesi beklenen bir durumdur. Genel anesteziden korkmak ve heyecan hissetmek anestezistlerin sıklıkla rastladığı ve çok anlaşılabilir bir duygudur.
En az bir defa anestezi alan hastaların pek çoğu bu korkudan kurtuluyor
Bazı hastalar ameliyat devam ederken uyanmaktan, bazıları ise hiç uyanamamaktan korkar. Ancak genellikle korkulan, anestezinin “bilinmez” olmasıdır. Ameliyat öncesi heyecan, anksiyete, kaygı hissetmek ve günlerce uykusuz kalmanın anesteziye çok da etkisi yoktur. Anestezi verildiği anda tüm bu olumsuzluklar biter. Anestezi uykudan öte bir durumdur, ilaçların etkisiyle beynin ağrıyı algılaması ve uyarılara cevap vermesi durur, geçici bilinç kaybı oluşur ancak bu durum geri dönüşlüdür. İşlemde uygulanan ilaçlar kesildiği andan itibaren beyin fonksiyonları geri dönmeye başlar, bir süre sonra bilinç, refleksler, duyular tekrar kazanılır. En az bir defa anestezi alan hastaların pek çoğu bu korkudan kurtulur çünkü genel anestezinin çok derin ve dinlendirici bir uykudan farksız olduğunu tecrübe eder. Korkuyu aşmanın en önemli yolu konu ile ilgili sorulara anestezi doktorunun yardımı ile cevaplar aramaktır.
Kontrol kaybı korkusu: Başlıca kaygılardan biri, anestezi alan kişinin kontrolünü kaybetmesi korkusudur ki bu durum hiç de hastaların tahmin ettiği gibi değildir. Anestezi altında hasta konuşamaz, hareket edemez ve operasyon odasında bulunan konusunda uzman çalışanlar hasta için en güvenli şekilde süreci yürütürler. Hastanın bilincinin açılmasıyla kontrolünü tekrar sağlaması arasında ise çok kısa bir süre vardır. Anestezi alerjisi korkusu: Hastaların bir diğer merak ettiği konu da anesteziye karşı alerjilerinin olup olmadığıdır. Böyle bir şey tanımsal olarak yoktur çünkü anestezi birbirinden farklı çok sayıda medikal ajanla sağlanır. Bunlardan birine alerjik olma durumu olabilir ki, operasyon odasında gelişen alerjik reaksiyonun hiç bir tehlikesi yoktur, çünkü alerjik reaksiyona müdahale edilmesi için gerekli tüm ekipman anestezi doktorunun elinin altındadır. Ameliyat sırasında uyanma korkusu: En çok duyduğumuz sorulardan biri de “Anestezi sırasında uyanır mıyım?” sorusudur. Bu korku genellikle sosyal medya dezenformasyonunun yol açtığı korkulardan biridir. Çok çok düşük oranda bildirilmiş vakalar olsa da, günümüzün monitörizasyon teknolojisi artık bu durumun tamamen önüne geçme imkanı tanımaktadır. İleri yaşta anestezi korkusu: Anestezi riskinin yaşla bağlantısı da en çok karşılaşılan sorular arasındadır. Aslında anestezinin riskini yaş faktöründen çok hastanın eşlik eden hastalıkları belirler. Gelişmiş ilaçlar, teknik ve araçlar sayesinde günümüzde yeni doğandan ileri yaş hastalara kadar tüm yaş gruplarına güvenli anestezi uygulama olanağı vardır. Üst üste anestezi alma korkusu: “Hangi sıklıkta anestezi alabilirim?” sorusu da karşılaştığımız sorular arasındadır. Aslında günde birden fazla anestezi de verilebilmesi mümkündür. Sadece hastanın bir önceki anesteziden uyanma durumu, kullanılan ilaçlar ve yapılan cerrahi girişim anestezi doktorunun uygulayacağı yöntemi belirler.Anestezi korkunuz varsa bu önerileri dikkate alın!
Genel anestezi korkusundan arınmanın en doğru yolu, bu sorulara cevap oluşturacak gerekli bilgiyi edinmektir. Burada önemli olan, internette edinilen bilgilerin ne denli doğru olduğunun teyit edilmesi gerektiğinin ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinilmesinin doğru olduğunun bilincine varmaktır. Ameliyata ve anesteziye dair en doğru bilgiyi hekimin bildiğini unutmadan, ona sorular sorarak süreci öğrenmek ve bir hastanın bilmesi gerektiği kadarı ile ilgilenmek, kaygıyı dizginlemeye yardımcı olur. Unutulmamalıdır ki; anestezi tıbbın en güvenilir bölümlerinden biridir. Anestezi doktorları ve ekibi bu konuda özel eğitim görmüş, profesyonel kişilerdir ve cerrahi işlemlerin güvenli ve konforlu geçmesi için çağın en gelişmiş tekniklerini uygulamak üzere ameliyat süresince hastanın başında olur. Bunları bilmek hastanın korkularını yenmesine yardımcı olacaktır.