Astım İle İlgili 10 Yanlış Bilgi

Kronik bir hastalık olan astım, her yaştan bireyi etkileyebiliyor. Genetik ve çevresel faktörlerin ortaya çıkmasında etkili olduğu astım hastalığının uygun tedavilerle mutlaka kontrol altında tutulması gerekiyor. Hayat kalitesinin ciddi oranda düşmesine neden olan astımın ciddiye alınmaması ise hastalığın tedavisini olumsuz yönde etkiliyor.

Her yıl Mayıs ayının ilk haftası kutlanan “Dünya Astım Günü”nün bu yılki konseptinin “Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar” olduğunu belirten Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Erişkin Alerji Bölümü’nden Prof. Dr. Adile Berna Dursun, bu hastalıkla ilgili toplumda var olan yanlış inanışlar hakkında bilgi verdi.
 
Sadece kuru öksürük de astım belirtisi olabilir
 
Bronşların yani hava yollarının mikrobik olmayan iltihabi durumu olan astım hastalığında şikayetler bazen çok şiddetli, bazen de çok az olabilir. Astım hastalığının seyrinde dalgalanmalar olması önemli bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi gibi belirtiler gösteren astım hastalığında, zaman zaman sadece kuru öksürük de görülebilmektedir.
 
Yanlış bilgiler hastalığın tedavisini engelliyor
 
Toplumda yaygın olarak görülen hastalıklardan biri olan astım ile ilgili doğru bilinen yanlışlar, bir yandan uygulanması gereken tedavinin aksamasına neden olurken, diğer yandan da hastaların iş, okul ve sosyal yaşantılarını olumsuz olarak etkilemektedir. Halk arasında astım hastalığı ile ilgili doğru bilinen yanlışlar şu şekildedir:
  YANLIŞ: “Astım sadece çocukluk çağında görülür: Doğru bilinen yanlışlardan bir tanesi astımın sanki sadece çocukluk çağında görüldüğü ve bir daha ortaya çıkmayacağıdır. Astım çocukluk, süt çocukluğu, okul çağı, ortaokul, lise, üniversite, genç erişkin, orta yaş, ileri yaş hatta geriatrik yaşta bile ortaya çıkabilen ve tekrarlayabilen kronik bir hastalıktır.   YANLIŞ: “Her astım, alerjik astımdır”: Alerji ve astım birbiriyle en çok karıştırılan rahatsızlıklardır. Alerji dışarıda vücudumuza ait olmayan bir takım maddelere karış oluşturduğumuz bağışıklık yanıtıdır.    YANLIŞ: “Astım hastalığı bulaşıcıdır”: Astım bulaşıcı bir hastalık değildir, mikrobik olmayan iltihabi bir durumdur. Astım sadece bireyin kendisine etki etmektedir.   YANLIŞ “Astım hastalığına çevresel faktörler neden olur”: Astım, genetik özelliği de olan bir hastalıktır. Ailede astım varlığı çocuklarda astım olma ihtimalini artırır. Yani ebeveynlerden birinde varsa, çocuklarda da yüzde 30-35 astım görülebilir. YANLIŞ: “Astım hastaları spor yapamaz”: Astım hastaları spor yapabilir. Hatta astım hastalarının spor yapması için teşvik edilmesi gerekir. Çünkü spor bütün bedensel iyilik ve kaslar için gereklidir. Sadece soğuk hava, derin dalma ve paraşüt gibi yüksekten atlama sporları önerilmez.   YANLIŞ: “Astım hastaları gebelik döneminde ilaçlarını kesmelidir”: Astım hastaları gebelik döneminde hemen ilaçlarını kesme eğilimine girmektedir. Bu istenilen bir durum değildir. Aksine gebelik döneminde astım ilaçlarının asla bırakılmaması gerekir. 7. YANLIŞ: “Astım hastaları normal doğum yapamaz”: Astım hastası olan anne adaylarının mutlaka sezaryen ile doğum yapmaları gerekmemektedir. Astım hastası olan gebeler normal doğum yapabilir. Doğumun şeklinin nasıl olacağına, takibi yapan hekim ile birlikte karar verilir.
8. YANLIŞ: “Koronavirüs döneminde astım ilaçları kesilmelidir”: Gebelik döneminde ilaçlar nasıl kesilmiyorsa, Covid-19 döneminde de astım ilaçlarının kesinlikle kesilmemesi gerekiyor. Astım hastaları tedavilerini mutlaka düzenli olarak almalıdır.
9. YANLIŞ: “Kortizon içeren astım ilaçları yan etki gösterir”: Halk arasında kortizona karşı bir korku bulunmaktadır. Astım tedavisine nefes açıcı denilen sprey yani inhaler cihazlarla başlanır. Bu cihazlarla ilaçlar çok küçük dozlarda verilebildiği için özellikle de kortizon içeren ilaçlar bu yolla kullanılır. Usulüne uygun ve düzenli kullanımda inhalasyon yoluyla kortizonun kilo aldırma, katarakt yapma, iştahı artırma gibi etkileri görülmez.
10. YANLIŞ: “ Astım ilaçları bağımlılık yapar”: Kronik bir hastalık olduğu için astım hastalarının sürekli tedavi alması gerekir.  Tansiyon hastaları nasıl aldıkları ilaca bağımlı olmuyorsa, astım hastalarının kullandığı ilaçlar da bağımlılık yapmaz.