Gebelik Okulu ile Doğum Korkusuna Son
Gebelik okullarında fiziksel ve mental olarak doğuma hazırlanan anne adayları, doğum korkusunu yenerek sezaryenden çok doğal doğumu tercih ediyorlar. Denizli Doğal Doğum Merkezi'nin kurucusu Op. Dr. Nuray Aydın, gebelik okulu ile birlikte 6 yılda kendi anne adayları arasında doğal doğum oranının yüzde 58'den yüzde 70'e çıktığını söyledi.
Anne baba adaylarını doğuma hazırlayan gebelik okullarına ilgi her geçen gün artıyor. Aldıkları eğitimlerle
fiziksel ve mental olarak doğuma hazırlanan anne adayları, doğum korkusunu yenerek sezaryenden çok doğal doğumu tercih ediyorlar. Nefes egzersizi, masaj gibi rahatlama ve gevşeme yöntemlerini öğrenen gebeler, daha az ağrı hissederek doğumlarından mutlu ayrılıyorlar.
Türkiye’nin ilk gebelik okullarından olan Denizli Doğal Doğum Merkezi’nin kurucusu Op. Dr. Nuray Aydın,
gebelik okulunu 2016 yılında açtığını belirterek, 6 yılda kendi anne adayları arasında doğal doğum oranının
yüzde 58’den yüzde 70’e çıktığını söyledi. Aydın, “Doğumdaki memnuniyet ve kesisiz doğum oranlarımız arttı. İlk doğum kesisiz olmaz anlayışını yıktık. Kesisiz doğum kadınlarımız için çok büyük konfor.” Dedi.
Anne Baba Adayları neden eğitim Almalı?
Op. Dr. Nuray Aydın şu bilgileri verdi:
“Eğitimli anne adayı kendini güvende hissediyor. Çünkü doğumda kendisini nelerin beklediğini biliyor. Bu da
normal ve kesisiz doğum yapma şansını artırıyor. Gebe nefes alma ve gevşeme tekniklerini uyguladığı için
doğumda daha az ağrı hissediyor. Böylelikle doğum sonu memnuniyeti oluşuyor. Annenin loğusalık
depresyonuna girme olasılığı da azalıyor. Eğitim almayıp bilinçsiz şekilde doğuma gelen anne babalar ise
doğumda zorlanıyorlar. Anne adayı ne yaşayacağını, doğum esnasında ne yapacağını bilmediği için korkuyor. 8- 9 saat boyunca yalnız kalan, kendisini ortada kalmış hisseden, dayanamayan gebeler oluyor. Sonra gereksiz yere sezaryen oluyorlar. Eşinin ağrı çektiğini gören bilinçsiz baba adayları da sezaryen yapılmasını isteyebiliyor. Unutmayın ki; doğumu doktor değil anne yapar. Doğum sonrası pişmanlık olmaması için anne baba adaylarının mutlaka gebelik okullarına giderek doğumlarına sahip çıkmalarını istiyoruz.”
Gebelik Okulu Kapsamında Neler Var?
Nefes egzersizleri, rahatlama ve gevşeme masajları, pilates egzersizleri, oturma ve yatış pozisyonları, bacaklarını esnetme & gevşetme hareketleri, squat hareketleri, aromatik yağlarla masaj, mum yakılması, rahatlatıcı müzikler gibi gebenin fiziksel ve ruhsal olarak rahatlamasını sağlayacak teknikler öğretiliyor. Emzirme eğitimleri veriliyor. Annenin bebekle bağ kurması, iletişiminin artması sağlanıyor. Zihinsel gevşemeyi öğreniyorlar, doğumla ilgili kitaplar okuyorlar. Diğer yandan; “Anne babalar doğuma nasıl gelmeliler?” “Doğum nasıl başlar, ne kadar sürer?” “Doğum kasılmalarını anneler nasıl karşılayabilirler?” “Kendilerini nasıl daha rahat hissederler?” “Doğum hormonları nedir?” “Hangi durumlarda sezaryen yapılır?” “Normal doğum olması için bekleme süresi nedir?” “Doğum eylemi sırasında kullanılan alternatif yöntemler” gibi teorik bilgiler de veriliyor. Anne baba adayı gebelik okulunda öğrendiklerini hamilelik sürecinde evde uyguluyorlar Eşler birbirine masaj yapıyorlar. Gebe, günde belirli süreler evinde pilates topunda oturarak bedenini ve bel kaslarını gevşetme hareketlerini yapıp, bel ağrılarını azaltabiliyor. Ayrıca pilates topunda dik pozisyonda oturdukları için bebeklerin dik pozisyona gelmesini ve daha doğru bir şekilde doğum kanalına girmesini sağlıyorlar.
Gebelik Okuluna Kimler Gitmeli?
İlk gebeliği olan anne adayları mutlaka eğitim almalı. Çünkü ilk doğum normal doğum olduğu zaman ikincinin de normal doğum olma olasılığı çok yüksek oluyor. Ayrıca, ilk doğumundan memnun kalmamış, travma yaşamış ikinci bebeğine gebe olan anneler, ikiz bebek bekleyenler, suda doğum yapmak isteyenler, ilk doğumu sezaryen olup da ikincisini normal yapmak isteyen anne adayları ile henüz hamile olmayıp bebek sahibi olmayı düşünen çiftlerin bu eğitimlere katılmasını öneriyoruz. Eğitimlere anne & babanın birlikte katılmalarını istiyoruz. Çünkü bu süreçte anne kadar babaya düşen görevler de var. Ama bu mümkün değilse anne adayı yalnız olarak veya annesiyle birlikte gebelik okuluna katılabiliyor.
Birebir Ebe Desteğinin Önemi Dr. Nuray Aydın, Türkiye’de doğum destekçisi olarak görev yapabilen, emzirmeyi de bilen donanımlı ebelere ihtiyaç olduğunu belirterek, gebelik okulunda; doğum koçluğunu bilen, bu eğitimi almış ebelerle çalıştıklarını söyledi. Aydın, hamilelik sürecinde ve doğum sırasında birebir ebe desteğinin önemini şu sözlerle dile getirdi:
“Ebelerimiz hem eğitim yapabiliyor hem de tüm doğum süresi boyunca anneye birebir eşlik ediyorlar. Nefes
alma ve gevşeme tekniklerini birlikte uyguluyorlar. Doğum sancıları başladığında evlerine giderek gebeye eşlik ediyorlar. Sancılar sıklaşınca da birlikte hastaneye geçip tüm doğum eylemi boyunca gebenin yanında oluyorlar. Doğum sırasında annenin zihnin gevşemesi için metinler okuyorlar. Odanın loş ortamını, ısısını düzenleyip mahremiyetini sağlıyorlar. Gerektiğinde gebeyi duşa sokuyorlar, masaj yapıyorlar. Eğer doğum zamanı geldiyse anneyi ıkındırıp hekim gelene kadar bebeğin doğuma hazır duruma gelmesini sağlıyorlar. Bu da biz doktorlara kesisiz doğum yapma imkanı sunuyor.
Ebelerimizin görevi doğumdan sonra da devam ediyor. 2 saat boyunca annenin emzirmesini sağlıyorlar.
Doğumdan sonra 15 gün sürecinde eve gidip “Anne emzirebiliyor mu?” “Dikişlerinde problem var mı?”
“Depresyona girmiş mi?” Bunları da kontrol ediyorlar.”
Gebelik Okulları Sağlık Bakanlığının Kontrolünde Türkiye’de gebelik eğitimi verebilecek daha fazla doktor ve ebeye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Op. Dr. Nuray Aydın, meslektaşlarının zaman zaman kendisine bu konuda sorular yönelttiğini belirterek gebelik okulu açmak için il sağlık müdürlüğünün izin verdiğini, doktor ve ebenin bu konuda eğitimli olması, muayenehane ile gebelik okulunun birbirine yakın olması gibi şartlar arandığını dile getirdi. Aydın, eğitim programları ve saatlerinin de il sağlık müdürlüğü tarafından belirlendiğini kaydetti.