Kuduz, doğru tedaviyle önlenebiliyor
Kuduz, genellikle tükürüğünde kuduz virüsü olan yabani veya evcil hayvanın ısırması ya da nadiren tırmalaması sonucunda açık yaradan dokuları, sonrasında sinirleri istila etmesi, sinirleri boyunca da beyine yerleşmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Beyine yerleşen virüs ise beyinde fonksiyon bozukluğuna neden oluyor ve sonucunda ölüm meydana geliyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Servet Öztürk, kuduz hakkında konuştu.
Servet Öztürk açıklamalarına başlarken, kuduzun temas sonrasında yara bakım, aşı ve koruyucu serum gibi tedavilerle yüzde 100’e yakın önlenebilecek bir hastalık iken, önlemlerin alınmaması durumunda yüzde 100’e yakın bir hastalık olduğu bilgisini verdi.
Öztürk, kuduzun belirtileri konusuna da değinerek, temas ile semptomların başlaması arasında geçen sürenin ısırılan bölgenin beyine uzaklığıyla doğru orantılı olduğunu ifade ederek, “Örneğin ayaktan travma alan birisinde semptomların meydana gelmesi 1-2 ay alabilirken, baş-boyun bölge ısırıklarında bu süre birkaç günde semptomlar başlayabilir. Isırılmanın hemen sonrasında yara temizliği, bol sabunlu su ile yaranın yıkanması, aşı ve koruyucu İmmünglobulin uygulanması ile hastalık oluşma ihtimali yok denecek kadar azdır. Ancak kuduz olan bir vaka ile temas sonrasında (tırmalanma, ısırılma) yukarıda bahsedilen koruyucu işlemlerin uygulanmaması neticesinde ölüm neredeyse kaçınılmazdır” dedi.
Kuduz riskli temasın, kuduz aşısı olup olmadığı kanıtlanamayan yabani veya evcil bir hayvan tarafından ısırılma ve tırmalanmaya maruz kalma olarak özetlenebileceğini dile getiren Öztürk, kuduz riskli temasa maruz kalan bireyin öncelikle yarasını 5-10 dakika bol su ve sabunla yıkaması gerektiği bilgisini verdi. Bu işlemin, yara içindeki varsa virüsün temizlenmesini en azından miktarını azaltmasını sağlayacağını aktaran Öztürk, “Kuduz riskli temaslı hastanın ideal olarak en kısa zamanda yara bakımı, kuduz ve tetanoz profilaksilerinin uygulanması için sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Bu süre ne kadar kısa olur ise uygulanacak tedavilerin etkinliği o kadar başarılı olur” dedi.
Açıklamalarının sonunda, hayvan besleyen kişilere kuduz aşısının ihmal edilmemesi konusunda uyarıda bulunan Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
“Unutulmamalıdır ki kuduz, temas sonrasında uygulanacak yara bakım, aşı ve koruyucu serum gibi tedavilerle %100’e yakın önlenebilecek bir hastalık iken, önlemlerin alınmaması durumunda %100’e yakın ölüme neden olan bir hastalıktır. Aşılar kuduz hastalığında olduğu gibi en ucuz, insan ve toplum sağlığına en faydalı tıbbi işlemlerdir. Yaklaşık 200 sene önce ortalama insan yaşam süresi 30 iken günümüzde 80’leri geçmiştir. Bu artışta en büyük pay aşıların yaygın ve doğru kullanımına bağlı olduğu söylenebilir. Aşılama gereksinimleriniz için yaş, ek hastalık, yurtdışı seyahat gibi risklerinizi hekiminizle paylaşın. Evcil hayvanlarınızın kuduz aşısını ihmal etmeyin. Çünkü son 1 yılda kuduz aşısı yapılmış bir hayvan tarafından ısırılma durumunda hayvanın 10 gün izlemi yeterli olup hayvanda hastalık belirtisi olmaz ise aşılamaya gerek yoktur.”