Meme muayenesini alışkanlık haline getirin

  Ülkemizdeki her 100 bin kadından 22'sinde görülen meme kanserinin, sadece kadınları etkilediği düşünülse de bu kanser türü erkeklerde de görülebiliyor. Meme kanserinde kendi kendine yapılan muayenenin erken tanıya büyük bir destek olacağının altını çizen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Prof. Dr. Işıl Günhan Bilgen, 'Her bilinçli kadın, kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrenmeli ve bu muayeneyi ömür boyu, düzenli ve disiplinli olarak yapmayı alışkanlık haline getirmeli' diyor.

Sıklıkla kadınlarda rastlanan meme kanseri, Türkiye’de her 100 bin kadının 22’sinde görülüyor. “Kişinin kendi kendine yapacağı meme muayenesi, hayat kurtarır’’ diyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Prof. Dr. Işıl Günhan Bilgen, meme kanserinin kadınlarda önemli oranda ölüme neden olan hastalıklar arasında yer aldığını belirtiyor. Meme kanserinin erken tanısı için herkesin 20 yaşından başlayarak ömür boyu, ayda bir kez kendi kendine elle meme muayenesi yapması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bilgen, “Memedeki kitlelerin çoğu, kadınların kendisi tarafından, ya tesadüfen ya da kendi kendine meme muayenesinde keşfediliyor. Tesadüfen keşfedilen kitleler genellikle çok büyük kitleler oluyor. Oysa doğru yapılan kendi kendine meme muayenesinde daha ufak çaptaki kitleler ve meme kanserine işaret edebilecek bazı belirtiler de fark edilebilir” diye ekliyor.

Meme kanserinde erken tanının, daha etkili tedavi ve çoğu durumda tam iyileşme anlamına geldiğini aktaran Prof. Dr. Bilgen, her bilinçli kadının, kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrenmesini ve bu muayeneyi ömür boyu, düzenli ve disiplinli olarak yapmayı alışkanlık haline getirmesinin şart olduğunu söylüyor. Ayrıca yıllık olağan muayenelerde doktorun yaptığı meme muayenesi, mamografi ve/veya meme ultrasonografisi, meme kanserinin erken tanısında önemli rol oynuyor. 

Kendi kendine doğru muayene nasıl yapılır?

Prof. Dr. Bilgen, kendi kendine muayenenin gözle inceleme ve elle dokunarak, iki adımda yapılması gerektiğinin altını çiziyor. Gözle incelemeyi ayna karşısında önden ve her iki yana dönerek memelerin büyüklüğüne, simetrisine, derinin rengine, şekline, meme başlarına, meme altı bölgelere ve koltukaltlarına bakılması olarak açıklayan Prof. Dr. Bilgen, bu incelemenin önce kollar iki yanda sarkık ve gevşek, daha sonra kollar belde, daha sonra kollar her iki yanda başın üzerine kaldırılmış ve son olarak da gövde öne doğru eğik, kollar her iki yanda iken olmak üzere dört farklı pozisyonda yapılmasının şart olduğunu da hatırlatıyor. 

Prof. Dr. Bilgen, doğru şekilde elle muayeneyi ise şu şekilde anlatıyor: “Muayene her meme için çapraz elle yapılır; yani sağ meme için sol el, sol meme için sağ el kullanılır. Muayene sırasında memeye elle uyguladığınız basınç, olası kitlelerin farklı derinliklerde olabilmesi nedeniyle önce hafif, sonra orta, daha sonra da yüksek şiddette olmalıdır. Köprücük kemiğinin altından başlayarak, sütyen alt sınırına kadar tüm meme bölgesi muayene edilir. Elinizi kaldırmadan kaydırarak birbirine paralel dikey çizgiler çizerek veya köprücük kemiğinin altından başlayarak saat ibresi yönünde giderek iç içe geçen daireler çizerek, veya meme başında sonlanan oklar şeklinde tüm meme muayene edilmelidir.”

Bu belirtiler varsa dikkat!

Kendi kendine muayene sırasında görülen meme cildindeki damarlarda belirgin genişleme, memelerden birisinin diğerinden daha sarkık olması, meme cildinde yara oluşumu ve meme başında ve cildinde yeni gelişen içe çekinti – çöküntü oluşması, üst kolda şişlik, memede görünür veya ele gelen kitle ve meme, boyun, koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, meme kanserinin önemli belirtileri arasında yer alıyor. Meme başından kendiliğinden, müdahale olmadan (yani memeyi sıkmadan) gelen, özellikle tek taraflı, siyah ya da kanlı, kırmızı renkli akıntılar da meme kanseri açısından şüpheli olduğu için incelenmesi gerekiyor. Prof. Dr. Bilgen, bu bulgulardan bir veya daha fazlasının bulunması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtiyor. 

DoktorTakvimi.com uzmanlarından Prof. Dr. Işıl Günhan Bilgen, muayene sırasında dikkat edilmesi gereken diğer bulguları ise şu şekilde açıklıyor:

Sağ ve sol memenin boyutunda farklılık, asimetrik görünüm: Kadınların iki memesi birbirinden farklı boyutta olabilir. Özellikle ergenlik döneminde memenin gelişimi sırasında memede boyutsal farklı büyüme, karşı memeye göre farklılaşma, asimetri olabilir. Gebelik ya da bazı sistemik hastalıklarda her iki memede boyut artışı olabilir. Ancak, tek memede olan büyüme, özellikle hızla giden boyut artışları meme kanseri açısından uyarıcı olmalıdır.  Meme cildinde kızarıklık, şişlik, kabalaşma, “portakal kabuğu görünümü”:“İnflamatuar meme kanseri” olarak adlandırılan saldırgan bir meme kanseri türü, memede kitle oluşturmaktan ziyade, memenin genelinde sanki bir iltihap varmış gibi meme cildinde kızarıklık, kalınlaşma, ısı artışı, meme dokusunda şişlik, ödem oluşturabilir. Bu bulguların olduğu hastalar vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır.  Memede ağrı: Meme ağrısı genellikle bir kanser bulgusu olarak karşımıza çıkmaz. Ancak yine de, meme kanserine eşlik eden bir bulgu olabilir. Meme ağrısı adet dönemiyle de ilişkili olabilir. Adet kanaması ile ilişkili olmayan ağrılar ise genellikle 40 yaşından sonra ve menopoz dönemindeki kadınlarda daha sık görülür. Bu tür ağrılar kanser açısından daha şüphe uyandırıcı olmalıdır.