Prof. Dr. Kara'dan çocuklarda güçlü bağışıklık önerileri
İstanbul Zorlu Center'da düzenlenen BrandWeek kapsamında gerçekleştirilen sağlık oturumunda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, pandemi ve özellikle soğuk mevsimlerde artan enfeksiyonlar ve korunma ile ilgili bilgi verdi.
Hem çocukluk dönemi hem de ileri yaşlarda sağlığın devamı için, erken yaşta bağışıklık sisteminin esnekliğinin, gerektiğinde güçlü cevap, gerektiğinde ise hazır olmasının çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ateş Kara, şunları dile getirdi: “Bağışıklık sistemimizin uygun şekilde tehditlere cevap verebilmesi için dengeli – yeterli beslenme, uyku, düzenli hareketin çok önemli olduğunu vurguladı. Günümüzde, çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını ev içerisinde ve bilgisayar başında geçiriyor. Oysa güçlü bağışıklık için hem hareket etmeli hem de düzenli beslenilmeli. Hareket, düzenli olarak günde 30 dakikalık yürüyüşler şeklinde olabilir, özellikle açık havada ve yeşil alanda olması mümkünse tercih edilmeli. Günümüzdeki en önemli problemler hareketlerimizin azlığından kaynaklanmakta. Gerek enfeksiyon etkenlerine gerek bazı kronik hastalıklara karşı immün sistemimizin – bağışıklık sistemimizin istediğimiz, yeterli ve aşırı olmayan cevabı verebilmesi için de ihtiyaçlarının olduğunu unutmamamız gerekir.”
Güçlü ve etkili bir bağışıklık sistemi için beslenmenin ve gıda takviyelerinin önemine değinen Prof. Dr. Ateş Kara; “Mevsimine uygun beslenme, yeterli sebze ve özellikle meyve tüketimi, vücudumuzun, bağışıklık sistemimizin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineral açısından önem taşımakta, burada bir vurgu dengeli – yeterli beslenmeye yapılırken, gıda alımında özellikle bizim dışarıdan almak zorunda olduğumuz yani vücudumuzun üretmediği ancak sağlığın devamı için ihtiyaç duyduğu esansiyel olarak adlandırdığımız bazı vitamin, mineraller ve yağlar olduğunu unutmamamız gerekir. Bu açıdan, haftada bir – iki kez taze balık tüketmek, dışarıdan almamız gereken yağlar ve özellikle omega 3 açısından yeterli olacaktır. Ancak balık tüketilemiyorsa balık yağı içeren gıda takviyelerinden destek alınabilir. Ancak burada önemli olan vurgu, yeterli ve dengeli beslenme olduğunu unutmamamız gerekli. Örneğin, D vitamini bağışıklık sistemimiz için önemli vitaminlerde birisi ancak yeterli D vitamini alımı olduğunda dışarıdan destekleme ile enfeksiyonların sayısında azalma veya enfeksiyonların önlenmesi ya da daha hafif geçirilmesi sağlanamıyor, eksikliği var ise faydasını görüyoruz. Bir başka örnek ise biraz önce söylediğimiz vücudumuzun ihtiyaç duyduğu yağlar açısından zengin balık tüketimi, haftada iki porsiyonu tüketebiliyorsak uygun ancak eksikliği durumunda desteklenmesi de önemli. Ancak şunu da unutmamamız gerekir mevsime uygun ve uygun şekilde sunulan gıdalar, örneğin süt, zengin bir kaynak ancak güneş ışığında kalır ise ya da saklama koşulları uygun olmaz ise, istediğimiz D vitamini ve diğer özelliklerinin kaybı ile karşı karşıya kalabiliyoruz” dedi.
Gıda Takviyesinde Oksidasyon Olmaması Çok Önemli
Yağlar açısından da benzer şekilde açıkta – hava ile teması olduğunda oksidasyon nedeni ile vücudun ihtiyacı olan yağ özelliğinden yapısındaki değişim ile uzaklaştığını aktaran Prof. Dr. Ateş Kara; “Bu destek olarak kullandığımız ürünler içinde geçerli üretim anındaki özelliğini bizlerin tükettiği anda korumasına özen göstermeliyiz. Bu nedenle lütfen ürünleri tercih ederken etiketlerine bakalım, içeriklerine miktarlarına, saklama koşullarına özellikle dikkat edelim. İhtiyaç duyulan miktar, günlük önerilen miktar olarak etiketlerde belirtilirken, saklama koşulları gıdadan kullanılan ilaçlara, ilaçlardan ihtiyaç duyulan desteklere önem taşımakta, içeriğin sütün güneşte kalması ile avantajlarını yitirmesi gibi hava ile temas da bazı ürünlerde içeriğin – etkinliğin kaybına neden olabilir. Bunun için günlük ihtiyacı karşılayacak paketleme ve bizlere sunum önem taşır” ifadelerini kullandı.