Uyku Apnesi Sendromunuz Olabilir!
Günümüzde yaygın olarak görülen ve ciddi uyku problemlerine neden olan obstrüktif (tıkayıcı) uyku apnesi sendromu (OSAS) ile ilgili önemli bilgiler aktaran Medical Park Çanakkale Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ali Güven Serçe, 'OSAS tedavi edilmezse şeker hastalığından kardiyak rahatsızlıklara kadar birçok hastalığa sebebiyet verebilir' dedi.
OSAS rahatsızlığında geceleri hastaların solunum yolunun kısmen veya tamamen tıkanabildiğini ifade eden Medical Park Çanakkale Hastanesi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Ali Güven Serçe, “Solunum yolunun tıkanmasına bağlı olarak hastalarda solunum sıkıntısı ve oksijen düzeyinde azalma meydana gelir. OSAS rahatsızlığı olan kişilerde yüksek sesle horlama şikâyeti ve uyku kalitesinde azalma söz konusudur” şeklinde konuştu.
10 SANİYEDEN FAZLA SOLUNUM DURUYORSA VÜCUT ZARAR GÖRMEYE BAŞLAR
Tıkayıcı uyku apnesi sendromunun (OSAS) toplumda en çok rastlanılan apne türü olduğunun altını çizen ve bu rahatsızlığı yaşayanların uyku esnasında 40 hatta 60 saniyeyi bulan sürelerde solunum durması yaşadığını belirten Op. Dr. Ali Güven Serçe, “Bu rahatsızlıkta gerekli müdahale zamanında yapılmazsa birçok farklı kötü tabloya neden olabilir. Diyabet, hipertansiyon, kalp krizi ve inme bunlardan birkaçıdır. Tüm bunlardan dolayı OSAS’da uygun tanı ve tedavi büyük önem arz eder” ifadelerini kullandı.
HASTALAR KAZALARA SEBEBİYET VEREBİLİR
Gündüzleri yaşanan uyku halinin en büyük belirti olduğunu ve bu nedenle hastaların entelektüel etkinliklerinin azaldığını, hafıza bozuklukları ve sinirlilik hali yaşadıklarını vurgulayan Op. Dr. Ali Güven Serçe, “Bunların sonucunda hastalar toplumsal açıdan soyutlanabilmekte, iş hayatında başarısızlıklar yaşayabilmekte, hatta kazalara neden olabilmektedir. Direksiyon başında uyuyan şoförler bunun en büyük örneğidir” dedi.
ÇOCUKLARDA GELİŞİM GERİLİĞİNE NEDEN OLUYOR
Hastalığın diğer belirtilerinin uyku halinde iken başka kişilerin şahit olduğu solunum durması, uykudan ani uyanma, sabahları uyandığında ağız kuruluğu ya da boğaz ağrısı, sabahları yaşanan baş ağrıları ve dikkat sorunları olduğu bilgisini veren Op. Dr. Ali Güven Serçe, şu bilgileri paylaştı:
“OSAS hastalarının bazıları hasta olduklarını kabullenmekte zorlanır. Evli olan hastalarda genellikle eşlerinin verdiği bilgiler tanı koyulmasında çok büyük önem taşımaktadır. Çocuklarda ise asabilik, dikkat dağınıklığı, gece öksürüğü, huzursuzluk ve aşırı terleme gibi belirtiler veren OSAS’ın büyüme gelişme bozukluğuna neden olabileceği bilinmektedir.”
SİGARA, ALKOL VE OBEZİTE SEBEPLER ARASINDA
Sigara tüketimi, alkol tüketimi ve obezitenin OSAS’ın başlıca nedenleri arasında olduğunu belirten, orta ve ileri yaşta, erkeklerde bu rahatsızlığın daha fazla görüldüğüne değinen Op. Dr. Ali Güven Serçe, “Septum deviasyonu, geniz eti, dil büyüklüğü ve uzamış küçük dil gibi bazı anatomik bozukluklar bu hastalığa neden olabilmektedir. Bazen hiçbir riski olmayan kişilerde de bu rahatsızlığa rastlanmaktadır. Bunun sebebi beyindeki solunum nedeni ile oluşan santral tipteki apnedir” dedi.
KİLO KONTROLÜ OLUMLU SONUÇLAR VERİYOR
OSAS’ın tedavisinde başvurulan yöntemler ile ilgili de bilgi veren Op. Dr. Ali Güven Serçe, şunları söyledi:
“Tedavi için kullanılan yöntemler; pozitif yönlü hava basıncı veren CPAP isimli cihaz kullanımı, cerrahi tedaviler ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler olarak sıralanabilir. CPAP kullanımı silikon bir maskenin vasıtasıyla kullanılır ve üst solunum yolunun açık kalması açısından desteklenmesini sağlar. Çoğu hasta bu maskeye kolaylıkla adapte olabilir. Cerrahi tedavilerden en sık tercih edilen ise uvulopalatoplastidir. Yaşam tarzı ile ilgili alınacak tedbirler açısından ise obez hastaların kilo vermesi, solunum kapasitesini geliştirecek egzersizler ve uyku pozisyonunda yapılacak değişiklikler sayılabilir. Bu kapsamda yetişkin hastalarda sırt üstü yerine, yan yatmak olumlu sonuçlar verebilir.”
OPERASYONLA SOLUNUM YOLUNUN KAPANMASI ÖNLENEBİLİYOR
OSAS’ın tedavisinde başvurulan uvulopalatoplasti ile ilgili de önemli bilgiler veren Op. Dr. Ali Güven Serçe, “Bu teknik ile küçük dilin kısaltılması ve yumuşak damağın bir kısmının çıkartılması sağlanarak, uyku esnasında solunum yolunun kapanmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Küçük dil anatomik olarak incelendiğinde üst solunum yolunda önemli bir yere sahiptir, bu kısımda yapılacak küçültme operasyonu ile hava akışı büyük oranda rahatlamış olur. Teknolojinin ve ameliyat tekniklerinin ilerlemesi neticesinde aynı operasyon seansında burundaki deviasyon ve et büyüklükleri de düzeltilebilmektedir. Böylece akciğere kadar olan bütün hava yolları açılmış olmaktadır. Bu operasyon sonrasında elde edilen sonuçlar gerçekten yüz güldürücüdür. Tabi tüm bunlar uzman bir hekim tarafından değerlendirilmeli ve hastaya en uygun tedavi yöntemi tercih edilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı.