Yangınlar En Çok Çocukları Etkiliyor
Türkiye günlerdir orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Antalya ve Muğla başta olmak üzere yurdun çeşitli şehirlerinde devam eden ve birçok dramatik olaya sahne olan yangınlar, hem yangın bölgesindeki hem de ekran karşısındaki çocukları olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar, bu tip büyük afetlerden sonra hem afete tanıklık eden hem de medya aracılığı ile etki altında kalan çocuklarla doğru iletişim kurulması gerektiği konusunda uyarıyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Park Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Küçük, “Doğal afetler, hem çocuklar hem de yetişkinler için travmatik olabilir. Çocuklar ve ergenler afetlerden en çok etkilenen grupların başında geliyor. Doğal afetler sonrasında çocuklarda ve ergenlerde kaygı, korku, üzüntü gibi duygular ön plana çıkabilir ve yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyabilirler. Ülkemizdeki gibi büyük bir yangından sonraki tepkiler, duygusal ve fiziksel yıpranmalara neden olabilir. Bu durumlarda çocuklar, ‘sağ kalma suçluluğu’ bile yaşayabilirler.” dedi.
Afetlerden psikolojik olarak etkilenen çocuklarda bir takım davranışsal değişimlerin olabileceğini söyleyen Küçük, “Günlük yaşamlarımda, çizdikleri resimlerde, konuşmalarında bir takım değişiklikler görülebilir. Davranışlarda gerileme, kendi yaş grubundan daha küçükmüşçesine sergilenen davranışlar görebiliriz. Uykularında kâbuslar nedeniyle uyanmalar, yalnız uyuyamama gibi uyku problemleri olabilir. Afet sonrası çocuklarda çok hızlı yemek yeme ya da iştahsızlık gibi yemek alışkanlıklarında değişikler görebilirler. Sürekli olarak anne ve babanın yanında kalmak isteyebilir, odaklanmada problemler yaşayabilirler.” dedi.
Aileler Sakin Kalmalı
İlk olarak ailelerin sakin bir tavır sergilemeleri gerektiğini söyleyen Küçük, “Çocuklar genellikle birçok bilgiyi ailelerden alırlar. Onların yanında korkutucu, ajite ve yaşlarına uygun olmayan detaylar paylaşmaktan kaçınılması gerekiyor. Yangınları söndürmek için gösterilen gayrete odaklanabilir ve alınan tedbirlerden bahsederek onların güvende hissetmelerini sağlayabilirler. İlerleyen süreçte her şeyin eski rutinine döneceğini ve onların her zaman yanında olduklarını söylemeleri güvende hissetmelerine neden olacaktır. Aileler çocukların hissettiklerini anlatmalarına izin vermeliler. Çocuklarının gösterdikleri bu tepkinin normal olduğunu bilmelerini sağlamalılar. Birbirlerine yardım eden insanlar, yangına dair başarı öyküleri, travmanın etkilerinin azalmasına yardımcı olur.” şeklinde konuştu.
Çocukların Haberlere Erişimi Sınırlayın
Çocukların sosyal medyada tekrar tekrar verilen görüntüleri izleyerek sarsılabileceklerini söyleyen Dr. Küçük, “Bu nedenle çocuklar ebeveynlerinin denetiminde medyayı kullanmaları şart. Aileler medya kullanımında çocuklarını gözlemlemeli ve kullandıkları bu mecraları güvenli bir hale getirmeleri gerekiyor. Bunun dışında aileler ev içindeki ve dışındaki rutinleri sürdürmeye devam etsinler. Çocuklar, rutinle kendilerini daha güvende hissederler. Mümkün olduğunca günlük rutinlere bağlı kalmalılar.” dedi.