"Yerinizde Olsam" yine tıbbı seçerdim…
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu tarafından 14 Mart Tıp
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu tarafından 14 Mart Tıp
Bayramı ve Sağlık Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Yerinizde Olsam konulu
söyleşi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda düzenlendi.
Alt ve üst dönem tıp öğrencilerini buluşturan söyleşide genç hekim adayları, kendileriyle aynı
süreçlerden geçen hocalarının hekimliğe bakış açısı, tıp okurken yaşadıkları ve hekimliğe
başladıktan sonraki süreçlerde edindikleri tecrübeleri dinleme imkânına sahip oldu.
İKÇÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can, Tıbbi
Farmakoloji ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Cem Kaplan, Halk Sağlığı ABD Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Melih Kaan Sözmen’in konuşmacı olarak yer aldığı söyleşide ilk soru;
‘Neden tıbbı tercih ettiniz? “ oldu.
“Pişman olmayacaksınız”
Günümüzdeki tıp fakültesi eğitim süreci ile okudukları dönem arasında farklılıklar gördüğünü
kaydeden Doç. Dr. Yusuf Cem Kaplan, “Öğrenciyken üst sınıflarla iletişim anlamında
kopukluk yaşıyorduk. İKÇÜ’de bu anlamda öğrencilerimizin sıkıntı yaşamadıklarını
görüyoruz. Bizim dönemimizde de, bu gibi söyleşilerin etkileşimlerin olmasını isterdik.”
dedi. Tıp Fakültesi tercihinin bilinçli olmadığını, puanına göre tıp yazdığını söyleyen Doç. Dr.
Kaplan, mesleğe başlayınca hekimlik tercihinin ne kadar yerinde bir karar olduğunu
gördüğünü söyledi. Doç. Dr. Kaplan, “Kendinize zaman tanıyın. Pişmanlıklar
yaşayabilirsiniz. Özellikle mesleğe başladığınız anda, insanlara yardım etme duygusu ile bu
pişmanlıklarınızın kaybolduğunu göreceksiniz.” şeklinde konuştu.
“Yapıcı olursanız kazanırsınız”
Halk Sağlığı ABD Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Melih Kaan Sözmen, tıbbı yarı bilinçli olarak
seçtiğini aktardı. Hekimlik mesleğinin kutsallığının çok farklı bir duygu olduğunu ifade eden
Yrd. Doç. Dr. Sözmen, “Tıp Fakültesini hem kazanıncaya kadar, hem de kazandıktan sonra
çok büyük emek veriyorsunuz. Staj, klinik, nöbetler, asistanlık süreci çok zor geçebilir.
Aslında çalışmak yıpratmıyor. Çalışırken yaşananlar yıpratıyor. Yaşadığınız süreçlerde yapıcı
olursanız kazanıyorsunuz. İşinizi iyi yapıyorsanız, az para kazanmanız da önemli değil.” diye
konuştu.
“Gönüllü olarak nöbet tuttum”
Aile Hekimliği ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Can, annesinin astım hastası
olduğunu, hastane kuyruklarında, tedavi süreçlerinde yaşadığı sıkıntılardan etkilendiğini,
‘başkalarının annesi ağlamasın’ ilkesi ile tıp okuduğunu söyledi. Bu mesleğin hiçbir maddi
kazançta karşılığının olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Can, “Bu meslekte para hedefiniz
olmuyor. Yaşadığınız eğitim süreçlerinde pişmanlıklarınız olabiliyor. Ama hastayla birebir
etkileşime geçtiğimde tüm sıkıntılarımı unuttum. Öğrenciyken hep gönüllü nöbet tuttum.
İnsanlara dokunduğunuz an hekim olduğunuzu hissediyorsunuz. Beyaz önlüğün verdiği
sorumluluğu hissediyorsunuz. Derslerde anlattığımız gibi hasta monitöründe düz çizgi varsa,
“yaşıyorsunuz” denmez. Mutlaka bir hareket olacak ki EKG’nizde siz yaşıyorsunuz
diyebilelim. Genel olarak hayatı ve mesleği 'her inişin bir çıkışı var' şeklinde değerlendirmek
gerekir. dedi.