Arıbal, yüzde 95’i bağırsaklarda olmak üzere insan vücudunda yaklaşık 100 trilyon mikroorganizma olduğunu ifade ederek, “Bilim adamları, tüm hastalıkların %90'ının vücudumuzdaki mikroorganizmaların oluşturduğu mikrobiyota ile az ya da çok ilişkisi olduğunu düşünüyor. Ancak, Türkiye’deki bebeklerin %51’i sezeryan ile doğuyor ve bu nedenle mikrobiyota gelişim riski taşıyor. Bu bebeklerin ileriki yaşlardaki sağlığı için risk teşkil ediyor. Türkiye’de mikrobiyota sağlığını bebeklik çağından itibaren korumak birçok hastalığı engellemek açısından büyük önem taşıyor.” dedi.

“Anne sütü oligosakkaritleri içeren çocuk devam sütleri bağışıklığı destekler”

Yeni yayınlanan Chang çalışmasında belirtildiği üzere, anne sütü oligosakkaritleri mikrobiyota gelişimini düzenleyerek bağışıklık sisteminin gelişimini desteklediğine dikkat çeken Arıbal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anne sütü yeni doğan gelişimi için birçok biyoaktif bileşen ile tam beslenme sunuyor. Ancak çeşitli nedenlerle bebeklerin yaklaşık %70’i sadece anne sütü ile beslenemiyor ve beslenmelerini desteklemek amacıyla çocuk devam sütlerini kullanıyor. Anne sütünde oligosakkarit denilen ve mikrobiyatayı destekleyen önemli biyoaktif bileşenler yer alıyor. Anne sütü oligosakkaritleri vücuttaki faydalı bakterileri desteklerken; zararlı bakterilere ve çok geniş yelpazedeki mikroplara karşı da etkili koruma sağlıyor. Ayrıca vücutta zararlı mikroorganizmaların istilasını önleyen koruyucu bariyerlerin fonksiyonlarını geliştirir ve vücudun kendi bağışıklık sistemini kuvvetlendiren İmmunmodülatör etki yapar. Dolayısıyla anne sütü oligosakkaritleri içeren çocuk devam sütleri bağışıklığı destekler.” şeklinde konuştu.