Dünya Cüzzam Haftası nedeniyle açıklamalarda bulunan İKÇÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Tözün ile Araş. Gör. Dr.Yeşim Karakaş; yaşam ve temizlik koşullarının kötülüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, iyi beslenememe, iç savaşlar ve sürekli göçler gibi nedenlerle insanlık tarihi kadar eski bir hastalık cüzzam hastalığının birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı ve kronik seyirli bir hastalık olduğunu söyledi.
İnsanlık tarihi kadar eski…
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 200.000 cüzzamlı hasta olduğunun bildirildiğini söyleyen Doç.Dr.Tözün, “Bu hastaların yüzde 9’unu çocuklar oluşturmaktadır. Dünyadaki cüzzam hastalarının çoğu Güneydoğu Asya, Afrika ve Batı Pasifik bölgesindendir. Ülkemizde Lepra hastalığı bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar kapsamında olup halen “Lepra Eradikasyon Programı” uygulanmaktadır. 2017 yılı itibariyle kayıtlı lepra hasta sayısı toplam 605 olup, 2017 yılında tespit edilen yeni vaka sayısı ikidir.” dedi.
“Görülme oranı erkeklerde 2 kat daha fazla”
Riskli gruplar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Mustafa Tözün, görülme oranının hastalığın erkeklerde 2 kat fazla olduğunu kaydetti. Doç.Dr. Tözün, “Çocuk yaş grubu, gebelik, fakirlik ve yetersiz beslenme, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar riskli unsurları oluşturmaktadır. Bulaşma yolu olan Lepra basilinin tek kaynağı insandır. Lepra virüsü çok yavaş çoğalır, kuluçka süresi 3-12 yıl arasında değişmekle birlikte ortalama 2-4 yıldır. Belirtilerin görülmesi bazen 25 yılı bulabilir. Ağız ve burun salgıları ile yakın ve uzun süreli temas sonucu damlacık enfeksiyonu ile bulaşır.” diye konuştu.
Belirtilerin vücutta lekelerin belirmesi ve zaman zaman kaşıntı yapması, sık sık tekrarlayan burun kanamaları ve burun tıkanıklıkları, kol ile bacak sinirlerinde ağrıların başlaması ve el parmaklarının içe doğru bükülememesi olduğunu aktaran Doç.Dr.Tözün şöyle devam etti: “Alt göz kapaklarının hareketsiz duruma geçmesi ve kapanamaması, görme kaybı, dizlerde ve dirseklerde yara izleri, yüz bölgesinde oluşan ödem, hastalığın devam eden süreçteki belirtileridir.” şeklinde konuştu.
“Erken tanı, kesin tedavi”
Erken tanı konulduğunda tedavisinin kesin olarak yapılabilinen cüzzam hastalığının 6-12 ay gibi kısa bir sürede tedavi edilebildiğini söyleyen Araş. Gör. Dr. Yeşim Karakaş ise 3 aylık tedavi sonrası bulaştırıcılığın kaybolduğunu anlattı. Dr.Karakaş, “Dünyada ve ülkemizde tedavi ücretsizdir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Bu belirtilere dikkat!
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Tözün, açlık ve yoksullukla mücadele eden geri kalmış ülkelerde Cüzzam (Lepra) Hastalığının görülmeye devam ettiğini söyledi.
31 Ocak 2019 - 14:49
YORUMLAR