Estetik operasyonlara ilginin son dönemde oldukça arttığını belirten Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Abul, bu kapsamda revaçta olan ‘badem gözü’ ve ‘tilki gözü’ olarak adlandırılan göz yapılarını anlattı, göz estetiği yaptırmayı düşünenlere önemlu uyarılar ve önerilerde bulundu.
Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19’dan korunmada kritik önem taşıyan maske, günlük yaşantımızın vazgeçilmezi haline geldi. Hal böle olunca yüzümüzün açıkta kalan en önemli kısmı olan göz çevremiz; ifademizi, ruh halimizi, dışa verdiğimiz enerjiyi yantısan en dikkat çekici unsur olarak her zamankinden daha fazla ön plana çıktı. Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Abul “Bu nedenle güzellik ve estetik operasyonları arasında özellikle göz kapak estetik operasyonları yani üst ve alt kapak blefaroplasti ameliyatları, badem göz estetiği gibi isimlendirilen kantoplasti/kantopeksi ameliyatları, kaş kaldırma ameliyatları ya da iple kaş askılama uygulamaları ve göz çevresine antiaging amaçlı uyguladığımız medikal estetik uygulamaları yani botoks, gözçevresi mezoterapileri, gözaltı dolgusu uygulamaları her zaman olduğundan daha fazla tüm erişkin yaş gruplarında yoğun talep görüyor” diyor.
İnsan yüzünün karakteristik bir görünüşe sahip olması açısından en önemli etkiyi gözlerimizin oluşturduğunu, son iki yıldır maske ile gözlerimizin fiziksel ve ruhsal sağlığımızı dışa vuran başlıca organlarımız haline geldiğini belirten Dr. Dilek Abul, göz estetiği düşünenlere şu uyarıda bulunuyor: “Göz çevresi damarsal, sinirsel ve lenfatik drenaj açısından çok özel bir bölge olduğundan dolayı, göz estetiği doğru teknik ve doğru ürünle uygulanmadığında körlükten göz kapak düşüklüğüne varabilen komplikasyonlara açık hale gelir. Bu bölgelere yapılacak işlemlerin, bölgenin anatomisine hakim hekimler tarafından uygulanması çok önemlidir. Oküloplasti veya oküloplastik cerrahi göz kapaklarıyla birlikte pek çok göz sorununu ilgilendiren bir alan olup; göz kapakları, göz küresi ve çevresindeki yüz bölgesinin yapıları hakkında oldukça detaylı bilgi ve birikime sahip göz hastalıkları uzman hekimleri tarafından uygulanmalıdır.”
Badem göz, tilki göz…
Yaşlanmayla birlikte göz çevresindeki dokuların gevşemesiyle düşük göz görünümü oluşabileceği gibi, yapısal olarak da bu şekilde göz yapısına sahip olunabildiğini belirten Dr. Dilek Abul, aşağı düşük göz yapısının ise estetik olarak tercih edilmeyen, kişiye olduğundan daha yaşlı ve yorgun bir ifade veren göz şekli olduğunu söylüyor. Genç yaşta olmasına rağmen bakışlarında; yorgun, üzgün, mutsuz bir ifade olan, göz şeklini beğenmeyen ve bu durumdan rahatsızlık duyan, olduğundan daha genç ve çekici görünmeyi hedefleyen kişilerin göz estetiğine başvurduğunu kaydeden Dr. Dilek Abul, özellikle revaçta olan yöntemlerle ilgili şu bilgileri veriyor: “Almond eye”, “fox eye”, “tilki göz” ve “badem göz” gibi çeşitli şekilde isimlendirilen çekik göz yapısına sahip olma operasyonları günümüzde oldukça ilgi gören yöntemlerdendir. Toplumumuzda bu görüntü genellikle saçın sıkı ve tepeden toplanması ile göz kenarı ve kaşın yukarı askılanması ile elde edilmeye çalışılır.”
Etkinlik süresi tekniğe göre değişiyor
Lokal anestezi altında uygulanan badem göz estetiğinin etkinlik ve iyileşme süresinin tercih edilecek yönteme göre değiştiğini belirten Dr. Dilek Abul “İple askılamalarda iyileşme süreci 3 gün ila 1 hafta, operasyonlarda ise 1 ila 2 hafta olarak ön görülür. Bu dönemde kişi kendi işini kendi yapabilir, sadece göz çevresinde ödem ve morluk görülebilir. Zamanla ödemin azalması ile birlikte gözler üzerinde şişlik kalmayarak olduğundan daha çekik bir görünüme kavuşulmuş olacaktır. Badem göz estetiği uygulamasının etkinlik süresi ise, tekniğe göre değişir. Uygulanacak tekniğe; hastayla beraber ihtiyaç ve isteklerine göre karar verilir. İple askılamaların kullanım ömrü ameliyatlara göre daha kısa olup badem göz etkisi kullanılan ipin markasına ve çeşidine göre 1 ila 3 yıl arası değişmektedir. Kesi ile oluşturulan badem göz genellikle daha uzun ömürlüdür. Ancak elbette yaşlanma ve yer çekimiyle beraber yaşlanma süreci devam eder ve kişinin elastikiyet yapısına göre de bu süreç değişir. Yaş almayla beraber göz kapakları, alın ve kaş yer çekimine maruz kalmaya ve aşağı doğru sarkmaya devam edeceğinden uygulanan operasyon ve müdahaleyi zaman içerisinde yenilemek gerekebilir.” diyor.
Etkili bakışlar için seçenek çok
Bu tarz ameliyatlara ihtiyaç duymayan ya da tercih etmeyen kişilere doğal ve daha etkili bakışlara sahip olmak için bir çok seçenek olduğunu belirten Dr. Dilek Abul şöyle konuşuyor: “Mimik kullanımıyla birlikte 30’lu yaşlardan itibaren göz kenarında belirginleşen ‘kazayakları’ adını verdiğimiz ince kırışıklıkları yok etmek ve kaş ucunu hafif kaldırmak için botoks uygulaması vazgeçilmez ve en etkili çözümdür. Özellikle göz altındaki morumsu renk değişiklikleri ve ince kırışıklıklar için göz çevresine özel mezoterapi kokteyl çeşitleri yapılabiliyor. Ayrıca, göz altındaki yağ yastıkçıkları torbalanması olan ve henüz ameliyat olmak istemeyen kişilere de ‘enzimatik lipoliz’ mezoterapisi uygulanabiliyor. Gözyaşı oluğu belirgin olan hastalarda da, gözaltına özel dolgu maddeleri sayesinde kişiyi rahatsız olduğu yorgun ve üzgün ifadeden kurtarabiliyoruz.”
YORUMLAR