Çağımızda en sık görülen ve en ölümcül hastalıkların başında kalp hastalıklarının geldiğini vurgulayan Özel Tınaztepe Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Koordinatörü Prof. Dr. İsa Durmaz, koroner kalp rahatsızlıklarındaki tedavi yöntemlerine değindi. Koroner kalp hastalarının durumuna göre en uygun tedavi yönteminin seçilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. İsa Durmaz, kalp hastalarına 3 farklı tedavi yöntemi uygulandığını söyledi.
Prof. Dr. Durmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Koroner kalp rahatsızlıklarında damarlarda ileri derecede tıkanıklık yoksa tıbbi tedavi önerilir. Tıbbi tedavide hastaya düzenli beslenme ve spor yapması söylenir. Ayrıca hastanın şekeri veya kolesterolü varsa bunlar düzene sokulur. Öte yandan ilaç tedavisine ek olarak koroner arter darlığının stent ile açılması veya darlığın olduğu damara bypass ameliyatı yapılarak kan akımının sağlanması şeklinde değişik tedavi yaklaşımları da mevcut. Koroner damarlarda ciddi rahatsızlık söz konusu ise o zaman hastanın durumuna göre ya balon stent ya da bypass ameliyatı yapılır. Çok gerekmediği sürece sadece balon yapılması pek önerilmez, çünkü stent konmadığında damarın tekrar daralma, tıkanma riski artıyor. Bunun için mutlaka stent koymak gerekiyor.”
RİSKLİ DEĞİL
Stentlerin ilaç kaplı ve çıplak stentler olmak üzere ikiye ayrıldığını anlatan Prof. Dr. Durmaz, “İlaç kaplı stentlerin çıplak stentlere nazaran daha iyi olduğu düşünülüyor, ancak damarın çapı, hangi çeşit stent kullanılacağını belirlemede çok önemli. Eğer damarın çapı yeteri kadar genişse hasta çıplak stentten de aynı verimi alabilir. Fakat diyabeti ya da ince damarları olan hastalara stent uygulamak gerekiyorsa onlarda mutlaka ilaçlı stentleri tercih etmek gerekiyor” dedi. Toplumda düşünülenin aksine böbrek hastalarına stent takılmasının riskli olmadığını belirten Prof. Dr. Durmaz, “Böbrek veya diyaliz hastalarına stent takılabilir. ‘Bu hastalarda stent uygulaması iyi sonuç vermez’ düşüncesi yanlış. Yani böbrek hastalarına takılan stentler normal bir kişiye takılan stentler kadar verim sağlayabilir. Böbrek yetmezliği olan kişilerde kalp hastalıkları daha sık görülüyor. Buradaki tek fark böbrek hastalarında damarların tıkanma riskinin biraz daha fazla olması” şeklinde konuştu.
AKTİF YAŞAM TARZI
Prof. Dr. Durmaz, sol ana damar dışındaki tek damar hastalıklarında, bifürkasyon denilen yani iki büyük damarın birleştiği noktalarda darlık ve 3 damarında tıkanıklık olmayan hastalara stent uygulandığını kaydetti. Prof. Dr. Durmaz, “Koroner bypass ameliyatı yapılan kişide damarın tekrar tıkanma olasılığı çok azdır, fakat 10- 15 yıl sonra tıkanma görülebilir. Bu aşamada da öncelikli olarak stent uygulaması tercih edilir. Ancak hasta stent uygulanamayacak durumdaysa ikinci bir bypass ameliyatı yapılabilir. Bypass olan hastalar 15 yıl garanti altında diyebiliriz. Fakat burada önemli olan stent takılan veya koroner bypass olan hastanın sürdüreceği yaşam tarzı. Düzenli spor, beslenme ve sigaradan uzak durma, varsa diyabet veya kolesterolün regülasyonunu sağlama en önemli faktörler arasında. Bypass olan hastalar kontrolü bırakmadan normal bir kişi gibi aktif şekilde hayatına devam etmeli” ifadesinde bulundu.
Prof. Dr. Durmaz, ameliyat edilemeyecek durumda olan kalp hastaları için de tıbbi tedaviye destek olarak koroner dolaşımları artırmaya yönelik vücut dışı kompresyon uygulamalarının da önemine dikkat çekti.
Kalp damar hastalıklarında hayat kurtaran üçgen: İlaç-Stent-Bypass
Çağımızda en sık görülen ve en ölümcül hastalıkların başında kalp hastalıklarının geldiğini vurgulayan Özel Tınaztepe Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Koordinatörü Prof. Dr. İsa Durmaz, koroner kalp rahatsızlıklarındaki tedavi yöntemlerine değindi. Koroner kalp hastalarının durumuna göre en uygun tedavi yönteminin seçilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. İsa Durmaz, kalp hastalarına 3 farklı tedavi yöntemi uygulandığını söyledi.
12 Nisan 2017 - 12:10
YORUMLAR