Dr. Aydın, annenin sağlıklı beslenmesinin, bol vitamin ve mineral içeren kış sebze ve meyvelerini yeterli miktarda tüketmesinin annenin bağışıklık sistemini güçlü tutmada ve bebeğin sağlıklı gelişiminde önemli rol oynadığına değinerek, beslenme yetersizliği, aşırı kalori alımı ya da dengesiz beslenmenin; düşük riski, gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti), gebeliğin hipertansif hastalıkları, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum gibi riskler oluşturabildiğine dikkat çekti. Bebeğin nörolojik gelişimi için omega desteğinin oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Aydın, bu nedenle haftada 2 gün balık tüketilmesinin tüm gebelere tavsiye edildiğini söyledi. Dip balıklarının önerilmediğini özellikle belirten Dr. Aydın, “İstavrit, palamut, hamsi gibi yüzey balıkları ve somon tercih edilebilir. C vitamini bağışıklık sistemini güçlü tutmada önemli olduğundan özellikle turunçgiller ihmal edilmemeli. Yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri lif, demir, folik asit, vitaminler açısından oldukça zengindir. Aynı zamanda bağışıklık sistemi ve bağırsak düzenine yardımcı olur. Tüm sebze ve meyvelerin mutlaka çok iyi yıkanmış olmasına ayrıca dikkat etmek gerekir” diye konuştu.

Kış aylarında güneş yüzünü çok göstermese de anne adayının her gün dışarı çıkmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Dr. Aydın, her gün düzenli olarak 15-30 dakika güneşe çıkmanın kış mevsimi de olsa faydalı olduğunu, güneş ışınlarının anne ve bebekte kemik gelişimi ve bağışıklık sisteminde önemli rol oynadığını aktardı. Kış aylarında güneşlenme imkanının azalmasından dolayı gerekli durumlarda D vitamini ve kalsiyum desteği almak gerekebileceğini önemle belirten Dr. Aydın, “Gebelikte süt, süt ürünleri, yoğurt, balık ve yumurta gibi kalsiyum, fosfor ve D vitamininden zengin yiyeceklerin tüketilmesi önerilir” dedi.

Kış aylarında sık görülen gripten (influenza virüsü) korunmanın en etkili yollarından birinin grip aşısı yaptırmak olduğunu dile getiren Dr. Aydın, “Grip aşısı canlı virüs içermeyen, gebelikte ve emzirme döneminde kullanılabilen güvenli bir aşıdır. Grip bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle gebelerde ağır seyredebilir. Bu nedenle özellikle salgın dönemlerinde yani ekim -kasım aylarında gebeliğin 2. ve 3. trimesterinde olan gebelere grip aşısı öneriyoruz” diye konuştu.

Dr. Arıoğlu Aydın açıklamaları esnasında, kışın su içme ihtiyacı azaldığından, su içmek için susamayı beklememenin gerektiğini ifade etti. Günde 1.5-2 litre su tüketilmesinin şart olduğunu dile getiren Dr. Aydın, kış aylarında bitki çaylarının aşırı tüketilebildiğini, ancak her bitki çayının gebeliğe uygun olmadığına dikkat çekti. Günde iki bardağı geçmemek koşulu ile kuşburnu, ıhlamur, papatya, nane, zencefil içeren çaylar tüketilebileceğini aktaran Dr. Aydın, adaçayı ve yeşil çayın ise rahimde kasılmaları uyarabileceğinden dolayı gebelikte tüketilmesine olumlu bakmadıklarını ifade etti.  

 Açık havada her gün 30 dakika yürüyüş yapmak çok önemli olduğunu, gebeliğin 12. haftasından itibaren gebelik pilatesi ve yoga yapmak gebelik ve doğum sürecinde olumlu destek sağladığını belirten Dr. Aydın, gebeler için en faydalı sporlardan birinin de yüzmek olduğunu söyledi. Suyun kaslar üzerine olumlu ve rahatlatıcı etkisi nedeni ile özellikle sırt ve bel ağrısı olan gebelere yüzme önerildiğini aktaran Dr. Aydın, “Hijyenine güvenilen ve uygun sıcaklıkta olan havuza girilmesinde sakınca yoktur. Ancak vajinal kanama, akıntı, karında kramplar olması durumunda havuza girilmesini tavsiye etmiyoruz” dedi.   

Son olarak, hamilelerin bulundukları odaları sık sık havalandırmaları gerektiğini belirten Dr. Çağrı Arıoğlu Aydın, şu ifadeleri kullandı: 
 “Kış ayları da olsa bulunulan ortamın sık sık havalandırılması ve nemlendirilmesi gerekir. Ortamın sıcak ve kuru olması nedeniyle gebelerde burun kanamalarına sık rastlanıyor. Ayrıca cilt kuruluklarını ve çatlakları önlemek için sıvı tüketimine dikkat edilmesinin yanı sıra, uygun nemlendirici kremler kullanarak cilt kuruluklarının önüne geçilmelidir. Karlı ve yağışlı havalarda kaygan zemine karşı da dikkatli olmalı, topuklu ayakkabılardan uzak durulmalıdır.”