Halk arasında göz tansiyonu adıyla da bilinen glokom dünya çapında sinsi hastalıklar listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle 35 yaşından sonra herkeste glokom olabileceğini ve tedavi edilmezse (görme kaybına) kadar gidebileceğini belirten Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. İhsan Öge, 11-17 Mart Dünya Glokom Haftası’nda ülkemizde de sıklıkla görülen bu hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaşıyor.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de tahminen 2 milyon kişi göz tansiyonu bakımından risk altında, bu kişilerin ise yalnızca yüzde beşi hastalıklarının farkında. Özellikle 35 yaşından sonra herkeste çıkabilen bu sinsi hastalık tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar yol açabiliyor.
Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. İhsan Öge göz tansiyonu hastalarının her yaşta her insanda çıkabileceğini belirtiyor: “Göz içi basıncının yüksek seyretmesi ve göz sinirlerinin zayıflaması sonucu oluşan glokom (göz tansiyonu) hastaları ülkemizde de ciddi anlamda artış göstermiş durumda. Ancak ne yazık ki birçok hasta kendilerini de bu hastalığa sahip olduklarının farkında değil. Dünyada önlenebilir körlük yapan hastalıkların ilk sırasında bulunan bu hastalığın, erken teşhis ve tedavisi çok önemlidir. Bunun ana sebebi giden görmenin hiçbir şekilde geri dönmemesidir. Hastalığı hangi düzeyde saptarsak, ancak o seviyede tutabiliyoruz. Bu da ancak çok ciddi bir izleme ve dikkatli tedavi ile mümkün olmaktadır. Bugün tedavide uyguladığımız yöntemler sayesinde, hastalar tüm yaşamları boyunca, büyük bir çoğunlukla işe yarar bir görme seviyesini koruyabilmektedirler.”
ŞEKER HASTALIĞI OLANLAR VE MİYOPLAR İKİ KAT RİSK ALTINDA
Ailesinde glokom bulunanlar, şeker hastalığı olanlar, miyoplar, tansiyonu düşük olanlar ve gece uyku sorunu olanların risk bakımından dikkatli izlenmeleri gerekmektedir. Glokomun oldukça sinsi bir hastalık olduğunu, ağrı sızı olmadan aniden görme kaybı yaşatabileceğini belirten Prof. Dr. Öge mutlaka 40’lı yaşlara gelene kadar yılda iki kez göz tansiyonu muayenesini ihmal etmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Türkiye’de iki milyonu aşkın kişinin glokom hastası olduğunu ve belirli bir yaştan sonra herkesin ciddi bir risk taşıdığını belirten Prof. Dr. Öge “Göz basıncının artışıyla göz sinirinde bir harabiyet meydana geliyor, bu nedenle belli aralıklarla göz sinirlerinin ve görme lifleri kalınlığının modern cihazlar ile değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle aile büyüklerinde ve ailede göz içi basıncı varsa, bu durum daha da önem kazanmaktadır. Görme kaybının sessiz hırsızı olan göz tansiyonu Türkiye’de birkaç milyon kişide görülüyor. Tüm bu hastaların hepsi de ileride görmelerini kaybetme riskiyle karşı karşıya” diyor.
İLAÇLARLA DA TEDAVİ EDİLEBİLİYOR
Sinsice ilerleyen ve görme kaybına neden olan bu hastalık göz damlası gibi tipik ilaçlarla da tedavi edilebiliyor. Gerektiği takdirde cerrahi ve lazer girişimleri de uygulanabileceğini belirten Prof. Dr. Öge, “Hastalığın ilk devrelerinde, ilaç hastalığı tedavi için yeterli olacaktır. Ancak burada erken teşhisin önemi çok büyük. Çünkü giden görme asla geri döndürülemez. Bu nedenle kişilerin belirli yaşlardan sonra mutlaka bir göz muayenesi yaptırması gerekiyor. Gerekli durumlarda cerrahi ve lazer müdahelelere de başvurabiliriz” diyor.
Kör eden tansiyon “Glokom”
Halk arasında göz tansiyonu adıyla da bilinen glokom dünya çapında sinsi hastalıklar listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Özellikle 35 yaşından sonra herkeste glokom olabileceğini ve tedavi edilmezse (görme kaybına) kadar gidebileceğini belirten Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. İhsan Öge, 11-17 Mart Dünya Glokom Haftası’nda ülkemizde de sıklıkla görülen bu hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaşıyor.
10 Mart 2015 - 11:36
YORUMLAR