Menopozda ani kilo artışı ile birlikte, kadınların bu süreçte hızlı kilo kaybını hedefleyerek sağlığı olumsuz etkileme riski olan şok diyetleri uygulayabildiği görülüyor. Yapılan her bir yanlış diyet, kişinin diyet öncesi bulunduğu kilodan daha fazla kilo almasına sebep oluyor. Aynı zamanda, kemik sağlığının bozulması, osteoporoza eğilimin artması, bağışıklık sisteminin işlevinin azalmasına yol açıyor. Kadınlarda sigara tüketimi de erken menopoza girmeye, kemiklerden mineral kaybının artmasına ve birçok hastalığın gelişmesine yol açabiliyor.
Menopoz, kadınlarda doğurganlık döneminin sonlandığı 48-55 yaş arası dönem olarak tanımlanıyor. Menopoz öncesi döneme ise premenopoz adı veriliyor. 45 yaşın altı genelde erken menopoz, 55 yaşın üstü geç menopoz olarak tanımlanıyor. Menopoz öncesi dönemde, kadınlarda yumurtlama düzensiz hale gelmeye başlıyor. Bunun nedeni ise, östrojen salgısının yetersizliği ya da foliküllerin yumurtlama uyarısına direnç göstermesi şeklinde ifade ediliyor.
Menopozda kemik yapısında ve ciltte oluşan değişiklikler,enerji harcanmasının düşmesi, kolajen miktarında azalma, vücut yağ miktarında artış, depresyon ve insülin direnci görülebiliyor.
Menopozda neden kilo alınır?
Kadınlar için menopoz döneminin en önemli sorunlarından biri ani kilo alımı olabiliyor. Kilo sorunu olmayan kadınlarda bile, menopozla birlikte özellikle karın bölgesinde yağlanma görülebiliyor. Bunun sebebinin ise hormonal değişiklikler olduğu aktarılıyor. Hipofizden salgılanan hormonlarda artış olurken, düzenli adet görme ve üreme fonksiyonunu oluşturan sistemdeki bozukluklar nedeniyle yumurtalık fonksiyonu azalıyor. Böylece, kadın için önemli bir hormon olan östrojen hormon seviyesi düşüyor, gonadotropin hormonlarında artış gözleniyor. Fiziksel aktivitenin azalması ve hormon düzeylerindeki azalma menopoz döneminde kilo alımının başlıca nedenleri arasında geliyor.
Menopoz döneminde beslenmede dikkat edilmesi gerekenler;
- Doğru ve tamamen kişiye özel bir beslenme programı uygulanmalı. Kişide menopozla birlikte, insülin direnci ve tiroit gibi sağlık sorunlarının olup olmadığı sorgulanmalı. Ardından bir beslenme uzmanı tarafından hazırlanacak doğru bir tedavi programı izlenmeli.
- Her yaşta olduğu gibi yeterli kalsiyum tüketilmeli. Kalsiyum kaynağı süt ve süt ürünleri dışında özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve pekmez de beslenme programında yer almalı.
- Mineral içeriği yüksek sert suların içilmesi tercih edilmeli.
- D vitamini eksikliğini önlemek için günlük gereksinim düzeyinin karşılanması hedeflenmeli. D vitamini düzeyinin takibi yapılarak, gerekiyorsa takviye kullanımı doktor kontrolünde yapılmalı. Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalı.
- Yüksek proteinli diyet idrarla kalsiyum atımını arttırır ve osteoporozis için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle aşırı protein tüketiminden kaçınılmalı.
- Aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını arttıracağından, yemeklere aşırı tuz eklenmemeli ve tuzlanmış besinlerin sık tüketiminden kaçınılmalı.
- Fitoöstrojen açısından zengin besinlerin tüketimine özen gösterilmeli. Kereviz, ıspanak, brüksel lahanası, keten tohumu, nohut fitoöstrojen kaynakları arasında yer alan besinlerdir.
YORUMLAR