Şeker yükleme testi riskli mi?

Hamilelik kadınların yaşamlarında özel bir dönem olan mucizevi bir süreç. Kadının bedeninde yeni bir hayatın oluştuğu bu evre büyük bir sevinç ve heyecanla karşılanıyor.

Şeker yükleme testi riskli mi?

Hamilelik kadınların yaşamlarında özel bir dönem olan mucizevi bir süreç. Kadının bedeninde yeni bir hayatın oluştuğu bu evre büyük bir sevinç ve heyecanla karşılanıyor.

Şeker yükleme testi riskli mi?
25 Ağustos 2023 - 09:14

Ancak özellikle ilk hamilelikte, mutluluğun yanı sıra anne adaylarında anksiyete de sık görülüyor. Daha önce tecrübe edilmeyen bu yolculuk sürecinde eş dosttan duyulan veya sanal ortamdan edinilen bazı bilgiler nedeniyle ‘ya bebeğime bir şey olursa?’ düşüncesi anne adaylarının mutlu ama bir o kadar da kaygılı olmalarına neden olabiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, hamileliğin mutlaka hekimin yönlendirmesi ve takibi altında geçirilmesi gereken bir süreç olduğuna dikkat çekerek, “Her adımın, her kararın dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve doğru bilgilere dayanması, anne ile bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik ile ilgili merak ettikleri her konuyu hekimlerine danışmaları çok önemlidir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, toplumda hamilelikle ilgili doğru sanılan hatalı bilgileri anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu! 

 

Anne adayı aşerdiği besini mutlaka tüketmeli. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Anne adayının aşerdiği besini tüketmezse bebekte doğum lekesi gelişeceğine veya bebeğin bir uzvunun eksik olacağına yönelik yaygın bir kanı var. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aysel Nalçakan, bu bilginin kesinlikle doğru olmadığına işaret ederek, “Aşermek anne adaylarında psikolojik bir durum. Hamilelikte temel kural, doğru ve dengeli beslenme olmalı. Anne adaylarının istedikleri her besini tüketmeleri hedeflenen kilodan daha fazla almalarına ve bunun sonucunda gebelik şekeri ile gebelik tansiyonu gibi önemli hastalıkların oluşmasına yol açabiliyor” diyor. 

 

Saç boyatılmaz ve makyaj yapılmaz. YANLIŞ!  

DOĞRUSU: Anne adayları hamilelik döneminde saçlarını boyatabilir ve makyaj yapabilirler. Dr. Aysel Nalçakan, hamileliğin 3. ayından sonra saç boyatılmasında bir sakınca olmadığına işaret ederek, “Alerjik reaksiyon riskini önlemek için işlem mutlaka iyi havalandırılmış bir yerde gerçekleşmeli ve boya tüm saça uygulanmadan önce alerji testi yapılmalı. Hamilelikte anne adayları makyaj da yapabilirler. Ancak bu dönemde cilt daha hassas olabileceği için cilt tipine uygun ve hipoalerjenik ürünler tercih edilmeli, aşırı kimyasal içeren ürünlerden kaçınılmalı. Gün sonunda da makyaj mutlaka temizlenmeli” diyor.  

 

Hamilelik döneminde spor yapılmaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, uzmanlar hamilelik sürecinde düzenli spor yapmanın son derece önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Zira hareketsizlik nedeniyle anne adayının normalden fazla kilo alması; gebelik diyabeti, gebelik tansiyonu, iri bebek ve erken doğum gibi ciddi tablolar oluşturarak hem anne adayının hem de bebeğin hayatını tehdit edebiliyor. Ayrıca düzenli spor yapan anne adaylarında doğum süreci daha kolay geçiyor. Bu nedenle hamilelikte düzenli olarak yürüyüş, yüzme veya hafif egzersizlerin mutlaka yapılması gerekiyor. Örneğin, haftada 3-4 gün 30 dakika boyunca yürümek anne adayının kendisini fiziksel olarak daha güçlü ve zinde hissetmesine katkı sağlıyor. Erken doğum veya kanama riski taşıyan hamileler ise ağır ve riskli sporlardan kaçınmalı.   

 

Bebeğin saçları çıktığında mide ekşimesi başlar. YANLIŞ!  

DOĞRUSU: Hamilelikte mide ekşimesi genellikle ‘bebeğin saçları çıkıyor’ şeklinde yorumlanıyor. Bebeklerde saç çıkmaya başladığında midede ekşime sorunu oluşabilse de asıl neden sıklıkla reflü hastalığı oluyor. Bebeğin gelişimiyle birlikte progesteron hormonu seviyesi yükselince normalde sıkıca kapalı olan alt özefagus sfinkteri bağları gevşemeye başlıyor. Gevşeme nedeniyle besinlerin ve mide asidinin yemek borusu ile boğaza geri gelmesi ‘reflü’ olarak adlandırılıyor. Hamilelikte yaygın görülen reflü, doğumun ardından çoğu annede kendiliğinden ortadan kalkıyor. 

 

Diş tedavisi bebeğe zarar verir. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Hamilelikte diş ve dişeti sorunlarının ihmal edilmemesi büyük öneme sahip. Aksi halde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riski artıyor. Dolayısıyla rutin diş kontrollerinin aksatılmaması gerekiyor. Tedavi edilmesi gereken bir sorun varsa ilaç tedavisi uygulanabiliyor veya diş çekimi yapılabiliyor. Acil değilse 3 aylık dönem geçtikten sonra tedavi tercih edilirken, acil bir durum varlığında ise hızlıca müdahale ediliyor. 

 

Hamilelikte cinsel ilişki zararlıdır. YANLIŞ

DOĞRUSU: Hamilelik sürecinde cinsel ilişki bebeğe herhangi bir zarar vermediği gibi, oluşturduğu mekanik etkiyle rahim ağzından birtakım maddelerin salgılanmasını sağlayarak doğumu da kolaylaştırabiliyor. Dolayısıyla bu riski taşımayan anne adaylarının rahat ettikleri sürece son haftaya kadar cinsel ilişkiye girmeleri sağlığı olumsuz etkilemiyor. Ancak düşük ve erken doğum riski varsa cinsel hayatın kısıtlanması gerekiyor.

 

Normal doğumdan sonra cinsel yaşam eskisi gibi olmaz. YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine vajinal bölge yaklaşık olarak 6 hafta içinde eski halini aldığı için normal doğum cinsel yaşam üzerinde olumsuz bir etki oluşturmuyor. Eğer doğum sonrasında vajina eski haline dönmezse günümüzde uygulanan operasyonlarla vajinadaki genişlik kolaylıkla daraltılabiliyor. 

 

Hamilelikte sırtüstü yatılmaz. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Anne adayları kendilerini rahat hissettikleri her pozisyonda uyuyabilirler. Ancak ilerleyen haftalarda, özellikle de 3. trimesterde büyüyen rahim damarlar üzerinde bası yaparak kalbe dönen kan miktarını azaltabiliyor. Bunun sonucunda kan basıncı düşebiliyor ve yine diyafram basısı nedeniyle solunum güçlüğü oluşabiliyor. Bu nedenle hekimler hamileliğin son haftalarında sol yan tarafa doğru yatılmasını tavsiye ediyor. Dr. Aysel Nalçakan, “Ancak sırtüstü yatmakta herhangi bir güçlük çekilmiyorsa, bu pozisyonda yatılmasında veya uykuda pozisyon değiştirilmesinde bir sorun yoktur” diyor.  

 

Şeker yükleme testi yapılması sakıncalıdır. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Şeker yükleme testi hem anne adayı hem de bebek için tamamen güvenli bir test. Şeker yükleme testiyle vücuda alınan şekerin daha fazlası hamileler tarafından gün içinde zaten tüketiliyor. Oysa tanı konulmayan ve bu sebeple kontrol altına alınamayan diyabet; bebekte erken doğum, yapısal anomaliler (kalp, sinir sistemi vb), gebelik tansiyonu ve iri bebek gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle ek risk faktörleri yoksa, hamileliğin 24-28. haftaları arasında (ek risk varsa bazen hamileliğin erken haftalarında da) mutlaka şeker taraması yapılması gerekiyor.

 

Tüp bebek tedavisi sonrasında mutlaka sezaryen doğum olmalı. YANLIŞ! 

DOĞRUSU: Takipleri normal giden ve tek bir bebek olan hamilelikte mutlaka sezeryan ile doğum gerekmez. Sağlıklı devam eden hamilelikte anne adayları normal doğum yapabilirler. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum